Diyabet, kandaki glukoz (şeker) düzeyini dengeleyen insülin hormonunun; eksikliği ve/veya yeterince salgılanmasına rağmen, vücutta kullanılamaması sonucu oluşan kronik metabolizma bozukluğudur.
Besinlerle alınan glukoz, mideye oradan bağırsaklara geçer ve emilerek kana karışır. Pankreasta üretilen insülin hormonu ise dolaşımda bulunan glukoz düzeyini düzenler ve kanda glukoz yükseldiğinde pankreastan salınarak kan şekerini normal düzeye indirir.
En az 8 (ideal olarak 10) saat aç kaldıktan sonra ölçülen şekere açlık kan şekeri (AKŞ) denir. Normal değeri; 70- 100 mg/dl’dir.
Yemeğe başladıktan 2 saat sonra bakılan kan şekerine tokluk kan şekeri denir ve 140 mg/dl’nin altında olması gerekir.
Diyabet sık görülen, kontrol altında tutulmazsa erken yaşta ölümlere ve engelliliğe yol açan, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunudur. Yaşam boyu izlem ve tedavi gerektirir.
Amaç, kan şekerinin normal sınırlarda tutularak diyabetin organlar üzerinde yapacağı olumsuz etkilerin/hasarın önlenmesi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesidir. Diyabet iyi kontrol edilemediğinde, vücuttaki tüm organlara zarar verebilmektedir. Bir yandan kan damarlarının yapısını bozarak göz, böbrek ve sinirleri etkilemekte, diğer yandan kalp hastalığı, inme nedeniyle de erken ölümlere neden olabilmektedir. Körlük, böbrek yetersizliği, bunama ve ayak sorunlarının en önemli nedenlerinden biridir. Kan şekerinin normal sınırlarda tutulması, komplikasyonların ortaya çıkmasını geciktirebileceği gibi aynı zamanda önleyebilir
Diyabet gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde giderek artmaktadır. Günümüzde küresel boyutta diyabet salgınından bahsedilmektedir. Bunun sebebi şişmanlık (obezite) ve hareketsiz yaşamdır.
Hastalığın en önemli tedavi bileşeni, sağlıklı yaşam tarzının oluşturulmasıdır (sağlıklı davranışların kazanılması). Sağlıklı yaşam tarzının oluşturulması için; sağlıklı beslenmek, fiziksel aktivitenin artırılması, ideal vücut ağırlığının korunması, sigaranın bırakılması, alkol tüketiminin sınırlandırılması temeldir.
Diğer tedavi bileşeni de ilaç tedavisidir. Bunlar oral antidiyabetik (antihiperglisemik: glukoz düşürücü) ilaçlar ve insülindir. Tedavi, bireye özgü planlanmalıdır. Bu tedavi bileşenlerinin diyabetli birey tarafından başarıyla uygulanabilmesi için diyabet eğitimi gereklidir.
Sağlık Bakanlığı birinci basamak hastalık yönetim platformu kapsamında 2021 yılı Eylül ayı sonu itibarı ile tanımlanmış 18 yaş ve üzeri nüfusta diyabetli birey sıklığı % 10.5 dir.
T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından toplumda diyabet farkındalığını arttırarak, gelecek nesilleri diyabetten korumayı ve tanı alan hastalara sunulan diyabet bakım kalitesinin yükseltilmesini, komplikasyonların ve diyabete bağlı ölümlerin azaltılmasını amaçlayan “Türkiye Diyabet Programı” uygulanmaktadır.
“Türkiye Diyabet Programı”nda diyabet hastalığı ile ilgili genel bilgiler özetlenmiş, diyabetin Dünya’da ve Türkiye’de mevcut durumu ortaya konmuş ve diyabetle etkin mücadele edilebilmesi için ulaşılması gereken 5 amaç belirlenmiştir. Bu amaçlar;
- Etkin diyabet yönetimi için politika geliştirmek ve uygulamak,
- Diyabetin önlenmesini ve erken tanı konmasını sağlamak,
- Diyabet ve komplikasyonlarının etkin tedavisini sağlamak,
- Çocukluk çağında diyabet bakım ve tedavisini geliştirmek,
- Tip 2 diyabet ve obeziteyi önlemek ve diyabet ve diyabet programını etkin izlemek ve değerlendirmektir.
Yukarıda yer alan amaçlar doğrultusunda ülkemizde diyabet bakımına erişimin artırılması için birinci basamakta kronik hastalık yönetim platformu kapsamında aile hekimleri tarafından hedef nüfuslarında yapılacak diyabet tarama ve izlemleri ile etkin diyabet bakımına erişim artırılması hedeflenmektedir.
Ayrıca Diyabetin önlenmesinde önemli yer tutan sağlıklı kilonun korunması için sağlıklı beslenme ve fizksel aktivitenin artırılması için Yetişkinlerde ve Çocukluk Çağı Obezitesinin Önlenmesi ve Fiziksel Aktivite Eylem Planı 2019-2023 tüm paydaşlarla birlikte uygulanmaktadır.