SAĞLIKLA YAŞAYAN TÜRKİYE 3-9 EYLÜL HALK SAĞLIĞI HAFTASI
05 Eylül 2023

Ülkemizde her yıl olduğu gibi bu yılda “3-9 Eylül” tarihleri arasında “Halk Sağlığı Haftası” kutlanmaktadır. Bu yıl halk sağlığı haftasının ana teması “Sağlıkla Yaşayan Türkiye” olarak belirlenmiştir.
İlimizde de İl Sağlık müdürlüğümüz tarafından hafta boyunca yapılacak olan çeşitli etkinlik ve aktivitelerle sağlıklı yaşam olgusuna dikkat çekilecektir.
Halk sağlığı, bireyi sağlıklı ve üretken bir şekilde tutarak toplumsal gelişmeyi sağlamayı hedefler. Koruyucu sağlık çalışmalarını yaygınlaştırmak, eğitimler düzenleyip toplum bilincini artırarak hastalıkları meydana gelmeden önlemek ve hayat standardını yükseltmek halk sağlığı çalışmalarının temel amaçlarındandır.
Sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve başta sigara olmak üzere zararlı alışkanlıklardan uzak durma ile birlikte düzenli olarak sağlık kontrollerini yaptırmakla kronik hastalıkları kontrol altına alabilir, buna bağlı erken ölümleri önleyebiliriz.

SAĞLIKLI BESLEN, EGZERSİZ YAP, SAĞLIKLI KİLODA KAL
Geçtiğimiz yüzyılda bulaşıcı hastalıkların kontrolü alanında çok önemli gelişmeler sağlanmış ve insan ömrü belirgin şekilde uzamıştır. Uzun yaşamak arzu edilen bir durum olmakla birlikte, yaşlanan kişilerde ilerleyen yaşa bağlı olarak gelişen bazı sağlık sorunları da önem kazanmaya başlamıştır. Bu sorunların artmasında teknolojik gelişmelere bağlı olarak toplumda hareketsiz yaşamın artması ve beslenme alışkanlıklarındaki değişmelerin de etkisi olmuştur.
Bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ve kontrolü çalışmaları bireylerin yaşam şekillerinde ve sağlık davranışlarında değişiklik yapmayı gerektirir. Bu hastalıkların pek çoğunun oluşumunda etkili olan çeşitli faktörler bilinmektedir. Bu faktörlerden etkili şekilde korunmak suretiyle hastalıkların gelişmesi başarılı şekilde önlenebilir. Bireylere düşen sorumluluklar da temel olarak 2 ana başlıkta toplanabilir:
- Sağlıklı beslenmek
- Hareketli yaşam – egzersiz

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN BESLENME:
Beslenme hiçbir zaman sadece karın doyurmak anlamına gelmez. Yeterli ve dengeli beslenme, büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besin ögeleri ve diğer biyoaktif maddelerin yeteri kadar alınmasıdır. Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besin öğelerinin her birinin yeterli miktarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması durumu “yeterli ve dengeli beslenme” olarak tanımlanır.
Sağlıklı beslenme besin çeşitliliğine dayalıdır ve günlük gereksinim duyulan enerji ve besin ögelerinin besinlerle vücuda alınması gerekmektedir. Besinler içerdikleri besin ögelerine göre beş grupta toplanmaktadır. Bunlar; 1) Süt ve ürünleri grubu, 2) Et, yumurta, kurubaklagiller ve yağlı tohumlar grubu, 3) Ekmek ve tahıllar, 4) Sebze grubu 5) Meyve grubudur.
Yaygın görülen olumsuz beslenme alışkanlıklarından biri de öğün atlamadır. En sık atlanan öğün, günün en önemli öğünü olarak kabul edilen kahvaltıdır. Yeterli ve dengeli beslenmek için öğün atlanmamalı, besin çeşitliliği arttırılarak her öğünde farklı besin gruplarından tüketilmesi sağlanmalıdır. Özellikle meyve, sebze ve protein içeren besinler her gün tüketilmeli, besin değeri düşük ve enerjisi yüksek yiyecek ve içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Besin gruplarından süt ve ürünleri büyüyen çocuklar ve adolesanlar için kalsiyum ve proteinin önemli bir kaynağıdır.
Sıvı alımı: Sıvı gereksinimi; içilen su, yiyecek ve içeceklerdeki su ile yiyeceklerden enerji elde edilirken açığa çıkan metabolik sudan karşılanır. Su yaşam için en elzem olan sıvıdır. Besinlerin sindirimi, besin ögelerinin dokulara taşınması, bunların hücrelerde kullanıldıktan sonra oluşan zararlı maddelerin atılması ve vücut ısısının düzenlenmesi için su gerekir. Organizmada yeterli miktarda sıvı bulunması yaşam için gereklidir. Vücut suyu bebeklik çağında %80 iken yaş ilerledikçe azalarak ileri yaşlarda %60-50’lere düşer. Vücut suyunun %10 kaybı ölümle sonuçlanmaktadır. Yetişkin bireylerin günde 2-2.5 litre sıvı tüketmesi gerekmektedir. Bu miktar yaklaşık 8-10 su bardağıdır.
HAREKETLİ YAŞAM –EGZERSİZ:
Fiziksel olarak yapılması gereken birçok günlük iş günümüzde teknolojinin gelişimiyle çeşitli araç gereç ve cihazlarla yapılmakta ve böylece fiziksel olarak enerji harcamayı gerektirecek günlük aktiviteler azalmaktadır. Örneğin yürümek yerine araba kullanmak veya otobüse binmek, merdiven çıkmak yerine asansör kullanmak tercih edilmekte, bulaşık ve çamaşırlar makinelerle yıkanmaktadır. Böylece modern teknolojik gelişmelerin etkisi ile bireylere serbest zaman aktiviteleri için daha fazla zaman kalmaktadır. Buna rağmen bireyler günümüzde daha hareketsiz bir yaşam sürmektedir.
Aslında çoğumuz tamamen inaktif değiliz. Evimizi temizleriz, arabamızı yıkarız, ev için alışverişe gideriz, bahçemiz varsa bahçe işleri ile ilgileniriz. Bütün bunlar fiziksel aktivite sayılır.İşiniz veya evinizdeki sorumluluklarınız dışında bir aktivite yapmak istediğinizde rutin fiziksel aktivitenizi daha düzenli bir egzersiz programı ile değiştirmeniz gereklidir. Bunun için belirli adımları takip edebilirsiniz:
Sevdiğiniz bir aktivite seçin: Aksi takdirde bunu sürdüremezsiniz. Yürüyüş en ucuz ve yapılabilir egzersiz programlarından birisidir. Eğer yürüyüş sizin için yeterli değilse ya da mutlu değilseniz o zaman bisiklete binme, yüzme veya sağlık klüplerine katılma gibi başka bir aktivite deneyebilirsiniz.
Fiziksel aktiviteyi önceliğiniz haline getirin: Günde en az 30 dakikalık orta şiddette bir fiziksel aktiviteyi hedefiniz olarak belirleyin. Eğer zamanınız kısıtlı ise aktivitenizi gün içinde 10’ar dakikalık seanslara bölün.
Zaman içinde küçük değişiklikler yapın: Aktivite seviyenizi dereceli olarak artırın. Başlangıçta kolay ve yavaş tutun, dayanıklılığınızı dereceli olarak günde en az 30 dakikaya ulaşıncaya kadar artırın. Kas ağrıları ve yaralanmalarını önlemeye yardımcı olmak için yavaş yavaş aktivite düzeyinizi artırın.

Fiziksel Aktivite Neden Önemli?
• Sağlık; bireyin bedensel, ruhsal ve sosyal anlamda tam bir iyilik halinde olması olarak tanımlanır.
• Fiziksel aktivitenin sağlığımız üzerine etkileri temelde şu başlıklar halinde incelenebilir:
1. Bedensel sağlığımız üzerine olan etkileri,
• Kas kuvvetinin korunması ve arttırılması,
• Vücut düzgünlüğünün ve postürün korunması,
• Yorgunluğun azaltılması,
• Kalbin ritmi düzenlenir,
• Kalbi güçlendirerek kalbe olan kan akışını arttırır ve kalp krizi ge¬çirme riskini azaltır,
• Solunum kapasitesinde artış meyda¬na gelir,
• Düzenli aktivite yapan bireyler sigara bağımlılığından kurtulma ko¬nusunda inaktif bireylerden daha başarılıdırlar,
• Düzenli fiziksel aktivite insülin aktivitesinin kontrolünü sağlayarak şeker hastalığının ve kan şekerinin kontrolüne yardımcı olur,
• Vücudun su, tuz, mineral kullanımının dengelenmesine yardımcı olur,
• Enerji gereksinimini yağları yakarak karşılama alışkanlığı getirerek metabolizmayı hızlandırır ve kilo alımını önler,
• Damar yapısına etkileri nedeniyle beyine olan kan akışının artışına bağlı olarak erken demans (bunama) ve unutkanlık gelişim riskini azaltır,
• Beyin damar hastalıkları gelişim riskini azaltır.
2. Ruhsal ve sosyal sağlığımız üzerine olan etkileri,
• Sağlıklı kas, kemik ve eklem yapısı üzerine olumlu etkileri nedeniyle vücut düzgünlüğü ve farkındalığını geliştirerek bedeni ile barışık, özgü¬venli bireyler yaratır,
• Olumlu düşünebilme ve stresle başa çıkabilme yeteneğini geliştirir,
• Kendini iyi hissetme ve mutluluk oluşturur.

SAĞLIKLI BESLENME VE FİZİKSEL AKTİVİTE KONUSUNDA DAHA AYRINTILI BİLGİ ALMAK, DİYETİSYEN VE FİZİKSEL AKTİVİTE DANIŞMANLARIMIZDAN ÜCRETSİZ OLARAK HİZMET ALMAK İÇİN SAĞLIKLI HAYAT MERKEZLERİMİZİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ.