Mevsimsel Grip Hastalığı(Grip) Nedir?
Grip influenza virüsünün neden olduğu, genellikle
yıl içerisinde sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başına kadar olan dönemde daha
sık görülen oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Toplumun özelliklerine göre her
yıl belirli sayıda insanı etkiler ve hastalandırır. Bu nedenle her yıl sonbahar
sonu, kış ve ilkbahar başı arasında beklenen sayıda kişide görülen bu hastalık
mevsimsel grip olarak ifade edilmektedir.
Grip belirtileri, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde
ortaya çıkar.
Aşağıdaki belirtilerden biri ya da birkaçı görülebilir;
- Ateş (koltuk altından ölçülen 38 °C ve üzeri)
- Titreme
- Kuru öksürük
- Boğaz ağrısı
- Burun akıntısı ve tıkanıklığı
- Baş ağrısı
- Kas ve eklem ağrıları
- Şiddetli halsizlik
- İshal, nadiren kusma
Ateş (38 °C ve üzeri ) yükselir ve titreme görülür, bunlara baş ve karın
ağrısı eşlik etmektedir. Kuru bir öksürük görülür. Bunların dışında, eklem ve
boğaz ağrıları, iştahsızlık, burun akıntısı, hapşırma, baş dönmesi de grip
hastalığında görülebilir.
Çocuklarda bu duruma kusma ve ishal eşlik edebilir, küçük çocuklarda dikkat
edilmesi gereken ek belirti huzursuzluk, iştahsızlık ve uyku halidir.
Belirtiler hastanın günlük işlerini etkileyecek düzeye ulaşabilir.
Halsizlik grip geçtikten sonra bile bir kaç hafta devam edebilir.
Şikâyetler genellikle 7 gün sürer, ilk 2-3 gün
içerisinde şiddetlenir ve sonrasında düzelme başlar, ancak iyileşme süresi 1- 2
haftaya kadar da uzayabilir.
Grip Nasıl Bulaşır?
Temel olarak hasta bireylerin öksürme, hapşırma ve konuşma esnasında
yaydıkları damlacıkların, sağlıklı bireyler tarafından solunum yoluyla
alınmasıyla bulaşmaktadır. Hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırması sonucu
etrafa influenza (grip) virüsü içeren milyonlarca damlacık dağılır. Bu
damlacıkların enfekte bireylerin 100 - 180 cm (1-2 metre) uzağına kadar
yayılabildiği gösterilmiştir.
Az da olsa, bu damlacıkların bulaştığı yüzey ve nesnelere temas edildikten
sonra ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi ile de bulaşabilmektedir.
Tokalaşma, öpüşme, bir metreden fazla yaklaşarak konuşma önemli bulaş
yollarıdır. Kapı kolu, masa, bardak, vb. yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı
kalmaktadır.
Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak
hastalığın 5.-7. günlerine kadar bulaştırıcıdır.
Grip En Çok Kimleri
Etkilemektedir?
Hastalık bebeklik döneminden yaşlılığa kadar tüm yaş grubunu etkilemekte ve
görülebilmektedir. Bununla birlikte risk grubunda yer alan kişilerde hastalık
diğer kişilere göre daha ağır seyredebilmektedir. Bu kişilerde zatürre,
bronşit, sinüzit, orta kulak iltihabı ve oldukça nadiren beyin ve sinir
sisteminde hasar oluşması, kalp kası hasarı gibi ciddi tablolara neden
olabilir.
Risk grupları:
• 65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı kişiler,
• 6 ay- 18 yaş arasında olup uzun süre aspirin
kullanması gerekenler
• Şeker hastalığı dahil herhangi bir metabolik
hastalığı olanlar,
• Astım dahil kronik solunum yolu hastalığı olanlar,
• Kronik böbrek hastalığı olanlar
• Kronik kalp ve damar sistemi hastalığı olanlar
• Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan
hastalığı olanlar, kanser hastaları, immunsupresif ilaç kullananlar, HIV/AIDS
hastaları)
• Huzurevi, bakımevi vb. ortamlarda yaşayanlar
• Aşırı kilolu olanlar
• Gebeler
Tedavi:
Çoğu hasta herhangi bir tıbbi tedavi almadan bir haftada iyileşir. Fakat
risk grubunda olan kişilerde hastalık ciddi ve ağır seyredebilir ve hatta ölüm
görülebilir. Bu nedenle risk grubundaki kişiler erken dönemde (hastalık
başladıktan sonraki 24 ile 48 saat arasında) hekime başvurmalı ve antiviral tedavi
almalıdır. Bu ilaçlar; tıpkı antibiyotikler gibi hekim tarafından
önerilmedikçe, reçetesiz olarak kesinlikle kullanılmamalıdır. Bu ilaçlar,
bebek, gebe ve emziren anneler, çocuklar ve ileri yaştaki hastalar da dâhil
olmak üzere hekim tarafından verildikten sonra kullanılmalıdır. İlaçlar,
hekimin önerdiği şekilde ve sürede kullanılmalıdır. Hekim tarafından
kullanılması uygun bulunup reçete edilen bu ilaçlar hastaneler, toplum sağlığı
merkezleri ve aile sağlığı merkezlerinde de ücretsiz olarak Bakanlığımız
tarafından sunulmaktadır. Vücuttan su kaybını önlemek için bol bol sıvı
tüketimi gerekir. Antibiyotiklerin grip ya da soğuk algınlığı
tedavisinde herhangi bir yararı yoktur. Antibiyotikler bakterileri
öldürür, ancak grip veya soğuk algınlığına neden olan virüsler üzerinde
herhangi bir etkisi yoktur.
Hasta kişiler ne yapmalıdır?
- El yıkama ve kişisel hijyen önlemleri gripten korunmada en önemli
yöntemlerdendir.
- Hasta kişiler hekim önerisi dışında ilaç kullanmamalıdır.
- Risk grubundaki kişiler mutlaka hekime başvurmalıdır.
- Hasta kişilerin sağlık kurumlarına ve kalabalık ortamlara gitmek
zorunda kaldıklarında maske takmaları, hastalığın diğer kişilere
bulaşmasını engellemektedir.
- Hapşırma ve öksürme sırasında tek kullanımlık kâğıt mendil
kullanılmalıdır ve kullanıldıktan sonra etrafa temas ettirilmeden çöpe
atılmalıdır. Eğer mendil yok ise kolun iç kısmı kullanılarak ağız ve burun
örtülmelidir.
- Hasta olanların kalabalık ortamlarda bulunmamaları, evden çıkmamaları
ve evde istirahat etmeleri hastalık bulaşmasının önüne geçmek için
önemlidir.
- Hasta kişilerin bol sıvı tüketmeye özen göstermesi, beslenmesine
dikkat etmesi, özellikle taze sebze ve meyveleri tüketmesi önerilir.
Hastalıktan
Nasıl Korunmalıyım?
Hastalıktan korunmada en etkili yöntem grip aşısıdır.
Etkin ve güvenli aşılar tüm dünyada 60 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü virüsün değişikliklerini yakından
takip edip, aşı içeriği için yıllık önerilerde bulunur. Her yıl aşı içeriği Dünya
Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri dikkate alınarak hazırlanır.
Son yıllarda kullanılan aşılarda influenza A’nın iki
alt tipi ve influenza B’nin de bir alt tipi yer almaktadır. Hazırlanan aşı ile
dolaşımda saptanan virüslerle antijenik benzerlik varsa aşı %50-80 korunma
sağlayabilir. Sağlıklı erişkinlerde aşı ile sağlanan koruyucu antikor düzeyi
influenza A için %80’in üzerinde bildirilmiştir. Yaşlılarda koruyuculuk daha
düşük olmakla birlikte komplikasyonları ve ölümleri azalttığı bilimsel
yayınlarla gösterilmiştir.
• Grip aşısı grip mevsimi boyunca (ekim-mart ayları
arasında) yaptırılabilir.
• Gripten korunmanın en önemli yollarından biri de
kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek ve ellerin bol su ve sabun ile
yıkanmasıdır.
• Kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmak grip
bulaşmasında etkili olduğundan, gerekli olmadıkça bu gibi ortamlardan uzak
durulması önerilmektedir.
• Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınılmalıdır.
• Ağız, burun ve gözlere kirli eller ile temas
edilmemelidir.
• Hastanın temas ettiği veya virüsün bulaşmış
olabileceği sık kullanılan ve dokunulan yüzeyler sık sık temizlenmelidir. Bu
yüzeylerin sık sık temizlenmesi ve ellerin sık sık yıkanması, bulaşma riskini
de en aza indirecektir.
• Grip virüsünün yayılmasını önlemek için, yüzeylerin
(masalar, kapı kolları, banyo yüzeyleri, mutfak tezgâhı, oyuncaklar, vb.)
günlük temizlikte kullanılan deterjanlar ve çamaşır suyu ile temizlenmesi
yeterlidir.
• Hastalara ait çarşaf, çamaşır, havlu ve kap kacağın
ayrı olarak yıkanmasına gerek yoktur. Ancak hastaya ait eşyalar yıkanmadan
başkası tarafından kullanılmamalıdır.
Grip Aşısını Her Yıl Yaptırmalı
mıyım?
Her yıl mevsimsel gribe neden olan
grip virüsü değişebilmektedir ve grip aşısının içeriği Dünya Sağlık Örgütü
tarafından bir yıl önce salgın yapan virüs tiplerinin belirlenmesi ile
geliştirilmekte ve aşının içeriği de bu uygulamaya bağlı olarak her yıl
değişmektedir. Aşı, yapıldığı grip sezonu için etkili olmaktadır. Bu nedenle;
eskiden geçirilmiş grip hastalığı ya da uygulanmış grip aşısına bakılmaksızın
mevsimsel gribe karşı etkin bir korunma sağlanması için her yıl grip aşısı
yaptırılmalıdır. Aşının koruyucu etkisi, aşı yapıldıktan iki hafta sonra
başlayacağı için aşının en uygun zamanı, gribin sık görülmeye başladığı
dönemden hemen öncesidir. Ekim ve Kasım ayları grip aşısının yapılma zamanı
olarak tercih edilmelidir. Aşılanmayanlar kişiler ise mart ayının sonuna kadar
aşılanabilir. Aşının koruyuculuğu yaklaşık 6-8 ay sürer.
Grip aşısı kimlere uygulanmamalıdır?
Grip aşısı 6 aylıktan küçük
çocuklara, hamileliğinin ilk 3 ayının içinde bulunanlara ve ciddi yumurta
alerjisi ya da aşı içeriğinde bulunan herhangi bir maddeye karşı ciddi alerji
öyküsü olanlara, daha önce herhangi bir mevsimsel influenza aşısı ile ciddi
(hayatı tehdit eden) alerji öyküsü olanlara uygulanmamalıdır.
Grip
Aşısının Yan Etkileri Nelerdir?
Grip aşısı
sonrası %15-20 oranında aşı yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik oluşabilir.
Tüm vücudu etkileyen yan etkiler ise son derece
nadirdir (%1’in altında) ve ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi yan etkiler (eğer
görülürse) aşıdan 6-12 saat sonra başlamakta ve 1-2 gün içinde kendiliğinden
geçmektedir.
Her biyolojik üründe olduğu gibi grip aşısı
uygulanmasından sonra da alerjik reaksiyon görülebilir.
Grip aşısı sonrası grip hastalığının görülmesi
genellikle tesadüfen olabilir. Grip aşısı teknik olarak inaktive yani ölü bir
virüs aşısı olduğundan vücuda canlı virüs verilmediğinden aşıya bağlı grip
hastalığı oluşamaz.
Aşıların her zaman tam teşekküllü sağlık
merkezlerinde veya hekim kontrolünde uygulanması önerilir.
Bebeğinizin
Hasta Olması Durumunda ve Hastalıktan Korunması İçin Neler Yapmalısınız?
Öncelikle küçük çocuklarda hastalık daha fazla
komplikasyonla seyredebilmektedir. Bu nedenle öncelikli olan çocukların
hastalıktan korunmasıdır.
Anne sütü her zaman için bebek ve çocuklarda
bağışıklığı artıran çok önemli bir destek olması nedeniyle en az 2 yaşına kadar
bebek ve çocukların emzirilmesi, hastalıktan korunma ve hastalığa yakalanılması
durumunda daha hızlı iyileşme sağlaması nedeniyle çok önemlidir.
•
Hasta olan bebeğiniz için yapabileceğiniz en faydalı şeylerden biri onu
emzirmeye devam etmektir. Bebekler hasta oldukları zaman, daha çok sıvıya
ihtiyaç duyarlar. Anne sütü diğer sıvı gıdalardan çok daha faydalıdır.
•
Eğer bebeğiniz ememeyecek kadar hasta ise mutlaka doktora gidiniz ve doktorun
önerileri doğrultusunda hareket ediniz.
•
Bebeğinizin hasta olmaması için ellerinizi bol su ve sabunla yıkamaya daha
fazla önem veriniz.
•
Bebeğinizi beslemeden önce ellerinizi ve yüzünüzü yıkayınız.
•
Bebeğinizi beslerken veya onunla ilgilenirken kesinlikle bebeğinizin yüzüne
doğru öksürüp hapşırmayınız.
•
Hasta olmanız bebeğinizi emzirmenize engel değildir. Hasta iseniz mutlaka maske
kullanınız ve bebeğinizin öpülmesine engel olunuz.
Gebe ve Emziren Kişilerin Tedavisi ve
Korunması
Gebelerde grip ağır seyredebilir ve ölümcül
olabilir, hastalık şüphesi olan kişiler hekime başvurmalıdır.
Gebelerin hasta olması durumunda bol sıvı
tüketmeleri, istirahat etmeleri, iyi beslenmeleri ve şikâyetlerin artması
durumunda acilen hekime başvurmaları önerilmektedir. Gebelerde hekimin uygun
bulması durumunda antiviral ilaç kullanılmasında sakınca yoktur.
Emziren annelerin hekime başvurmalı hekimlerin
önerisi doğrultusunda hareket etmesi gerekmektedir. Antiviral ilaçların
alınması annenin emzirmesine engel değildir.
Emziren anneler grip oldukları zaman,
bebeklerini sütten kesmemelidirler. Çünkü anne sütü içeriği bebeğin
beslenmesine ek olarak bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir böylece bebeği
olası hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı korumaktadır.
Ancak grip olan anne bebeğini emzirirken
şunlara dikkate etmelidir;
·
Emzirmeden önce anne ellerini su ve sabunla
yıkamalıdır.
·
Gebelikte gripten korunmanın en etkin yolu
aşılanmadır. Gebeler grip için risk grubunda yer almaktadır. Bu nedenle de gebe
kalmayı düşünen kişiler ya da gebeler grip sezonunda mutlaka grip aşısı
yaptırmalıdır. Gebeler grip aşısı yaptırmadan hekime başvurarak aşıyı reçete
ettirebilir ve sonrasında eczaneden temin edebilirler.
·
Grip virüsü, öksürme ve hapşırma esnasında
etrafa saçıldığı için bebeğinizi beslerken veya onunla ilgilenirken kesinlikle
bebeğinizin yüzüne doğru öksürüp hapşırılmamalıdır.
·
Bebeğinizi emzirirken öksürme ve hapşırma
sırasında tek kullanımlık mendil ile ağız ve burun kapatılmalıdır.
·
Mümkün
ise tek kullanımlık maske kullanılmalıdır.