“Her Şeyin Başı Sağlık, Sağlığın Başı Aşı”
07 Şubat 2019

  • haber253_ kapak.JPG
  • haber253_ (1).JPG
  • haber253_ (2).JPG
  • haber253_ (3).JPG
  • haber253_ (4).JPG
  • haber253_ (5).JPG
  • haber253_ (6).JPG
  • haber253_ (7).JPG
  • haber253_ (8).JPG
  • haber253_ (10).JPG
  • haber253_ (11).JPG
  • haber253_ (12).JPG

AŞI; İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri v.b. mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksinler) etkilerinin ortadan kaldırılarak, geliştirilen biyolojik maddelere aşı denir.

Aşı, insanları hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Vücut bu şekli ile kendisine zarar vermeyen mikrop ya da toksinleri tanır ve onlara karşı bir savunma yöntemi geliştirir. Böylece gerçek mikropla karşılaşıldığında da bu yöntemle savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz. Bu kişi artık o hastalığa karşı bağışıktır. Bağışıklama, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve ölümlerin önlenmesi açısından en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer almaktadır. Aşılama hizmetleri, bebekleri, çocukları ya da erişkinleri hastalığa yakalanma riskinin en yüksek olduğu dönemden önce aşılayarak, bu hastalıklara yakalanmalarını önlemek amacı ile yürütülen önemli bir temel sağlık hizmetidir. Aşı uygulamaları, aile sağlığı merkezlerinde ve hastanelerde yapılmaktadır. Aşı takviminde yer alan aşılar çocukluk yaş grubu ve risk gruplarında yer alan kişilere Sağlık Bakanlığı kurum ve kuruluşlarında ücretsiz olarak uygulanmaktadır.

Aşılama ile sağlıklı bir geleceğe doğru çocuklarımızla birlikte sağlıklı adımlar atalım.

Aşılar Hangi Hastalıklardan Korur?

DaBT (karma aşı) difteri, boğmaca ve tetanozdan, polio aşısı çocuk felcinden, hepatit B aşısı Hepatit B’ye bağlı B tipi sarılık,  siroz ve karaciğer kanserinden, hepatit A aşısı A tipi sarılıktan, suçiçeği aşısı suçiçeği hastalığından, Hib aşısı H. influenza tip b’ye bağlı menenjit, zatürre ve orta kulak iltihaplarından, BCG aşısı veremden, KKK (Kızamık-kabakulak-kızamıkçık) aşısı kızamığa bağlı zatürree, orta kulak iltihabı ve SSPE (subakut sklerozan panensefalit) hastalığından, doğumsal kızamıkçık sendromu ve kabakulaktan, Konjuge Pnömokok aşısı ise zatürree, beyin iltihabı ve kan zehirlenmesinden korur. Aşılarını uygun sayıda ve uygun aralıklarla almış çocuklar yeterince korunmuş olurlar.

Kimler Aşılanmalıdır?

Bütün çocuklar doğar doğmaz takvime uygun bir şekilde aşılanmaya başlanmalıdır. Aşılar sadece çocuklar için değildir. Birçok erişkin aşıyla kolaylıkla önlenebilen hastalıklar nedeniyle sakat kalmakta ya da ölmektedir. Bu nedenle her genç, yetişkin ve yaşlı kimse bağışıklamadan yararlanmalıdır. Bu nedenle sadece çocuklar değil bağışık olmayan tüm yetişkinler yaşlarına uygun olarak tetanoz, difteri, grip, pnömokok hastalıklarına karşı aşılanmalıdır. Bazı hastalıklar için risk grubunda kabul edilen erişkinler de sağlık kuruluşlarına başvurarak yapılması gereken aşılar konusunda bilgi edinmeli ve aşılanmalıdır. Hastalıklar açısından riskli ülkelere seyahat edecekler ise bölgenin özelliğine göre gerekli aşıları yaptırmalıdırlar. Ülkemizde yaşlı nüfusun giderek artmasıyla, kronik hastalıklar da da (kalp, akciğer, böbrek hastalıkları, şeker vb)  buna bağlı bir artış meydana gelmekte olup bu durum erişkin bağışıklamasının giderek daha da ön plana çıkmasına neden olduğu için erişkinler de kendileri için uygun aşılama şeması konusunda mutlaka bir hekime danışmalıdır.

“Her Yaşın Bir Aşısı Var”

Daha önce büyük salgınlar ve ölümlere yol açan çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren tamamen yok edilmiştir. Hastalık etkeni yok edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmamış ve aşılama durdurulmuştur.

Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan poliomiyelit (çocuk felci) hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına getirilmiştir.

Ülkemizde son polio vakasının görüldüğü 26 Kasım 1998 tarihinden sonra poliomiyelit vakası tespit edilmemiştir. Ülkemizin de içinde bulunduğu Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi 21 Haziran 2002’de “Poliodan Arındırılmış Bölge” Sertifikası ile belgelendirmiştir.

Maternal Neonatal Tetanoz (MNT) Eliminasyonu Programı, 1994 yılında başlatılmış; Nisan 2009’da Türkiye’nin, yenidoğan tetanozu elimine etmiş ülkeler arasına girdiği belgelenmiştir.

Ülkemizde, 2002 yılından bu yana yürütülmekte olan kızamık eliminasyon programı kapsamında gerçekleştirilen yoğun aşılama kampanyaları ve rutin aşılama oranları ile kızamık vaka sayılarında çok büyük düşüşler kaydedilmiştir. Ancak, dünyada kızamık virüsü dolaşımı devam etmektedir, 2009 yılından itibaren de özellikle de Doğu Avrupa’dan başlayarak Batı Avrupa ülkelerine sirayet eden büyük kızamık salgınları yaşanmış ve halen yaşanmaktadır. Bu nedenle, virüs dolaşımının devamlılığında rol oynayabilecek olan aşısız veya eksik aşılı tüm çocukların kızamık içeren aşı ile aşılanmaları son derece önemlidir.

“Kendini ve Etrafındakileri Korumak İçin Aşılan”

Aşılanmamış veya eksik aşılı olan bebek ve çocuklarımızı en kısa sürede sağlık birimlerine götürerek aşılanmalarını sağlayalım. Sağlıklı bir toplum için aşılama hizmetinin vazgeçilmez olduğunu unutmayalım. Aşı ile önlenebilir hastalıkların çocuklarımızın, anne ve babalarımızın korkulu rüyası olmaktan hep beraber el ele vererek çıkaralım.

Sevgili anne ve babalar; Çocuklarımızın aşılanmasını unutmayalım.

“Aşı Her Çocuğun Hakkıdır.”

                                                                                       Yavrularınızı aşı ile koruduğunuz, sevgiyle büyüttüğünüz için TEŞEKKÜRLER…