1-7 Haziran İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası
09 Ekim 2017

iyotlutuzhaftasi123.jpg
Çocuklar, bir ülkenin geleceği ve umudu olmalarının yanı sıra, toplumun en kırılgan grubunu da oluşturmaktadırlar. Bu nedenle en iyi koşullarda dünyaya gelmelerinin sağlanması, büyümeleri ve gelişmeleri için en uygun ortamın hazırlanması, geleceğe dönük fiziksel, ruhsal ve zihinsel donanımlarının en üst düzeyde oluşturulması ülkenin geleceği açısından  önem taşımaktadır.

Önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturan diğer hastalıklarda olduğu gibi iyot yetersizliği hastalıklarının yol açtığı sağlık problemlerinin çözümlenmesi  ve halkın bilinçlendirilmesi amacıyla da çeşitli çalışmalar yürütülmektedir.

İyot eksikliği önlenebilir zeka geriliğinin en önde gelen nedenlerinden birisidir ve kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz olarak etkileyen bir hastalıklar bütünüdür.

İyot yetersizliğinin en olumsuz ve yıkıcı etkilerinin gözlendiği risk grupları; doğurganlık çağdaki kadınlar, gebeler, bebekler ve çocuklardır.

Bebek ve çocuklarda; büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinin akranlarına göre en az 13.5 puan daha düşük olması, öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalma, gebelerde düşük ve ölü doğum riskinde artma ve her yaşta guatr iyot yetersizliğin oluşturduğu önemli sağlık problemlerinden sadece birkaçıdır. Bu hastalıkların önlenmesi amacıyla mutlaka az ama iyotlu tuz kullanılması gerekmektedir.

Önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıklarının önlenmesine yönelik olarak, 1994 yılından beri “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” yürütülmektedir. 1998 yılında hazırlanan tuz tebliği ile tüm sofra tuzlarının iyot ile zenginleştirilmesi sağlanmıştır. 2013/48 Türk Gıda Kodeksi Tuz Tebliği son yayınlanan tebliğdir. Bu tebliğe göre sofra tuzu: Doğrudan son tüketiciye sunulan, ince öğütülmüş, iyotla zenginleştirilmiş, rafine edilmiş veya edilmemiş işlenmiş tuzu tanımlamaktadır. Sofra tuzuna 25-40 mg/kg oranında potasyum iyodat katılması zorunludur. İyot için belirlenmiş üst limit + 3 mg/kg farklılık gösterebilir ve iyot tüketmemesi gereken kişiler için iyotsuz sofra tuzu üretimi yapılabilir tebliğde yer almaktadır.

Eğitim, bilgilendirme, bilinçlendirme, izleme ve denetimler ile iyotlu tuz kullanımında artış görülmüştür. 1995 yılında yapılan çalışmada iyotlu tuz kullanım oranı 18,2 iken 2008 yılında yapılan Türkiye Nüfus Sağlık Araştırmasında bu oran 85,4’e yükselmiştir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı ve Sağlık Bakanlığı işbirliğinde gerçekleştirilen “Türkiye’de 20 il’de okul çağı çocuklarının iyot durumu ve guatr prevalansı, 1997-1999, 2002-2003 ve 2007” araştırmasına göre 2002 yılında 75mcg/lt olan idrar median iyot düzeyi, 2007 yılında 130mcg/lt’ye yükselmiştir.

AZ AMA İYOTLU TUZ KULLANIN.

Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Kontrol Programları ve Kanser Şube Müdürlüğü/Obezite Birimi