7 Nisan Sağlık Günü'nün Bu Yılki Konusu "Depresyon"
09 Ekim 2017


Dünya Sağlık Örgütü  (DSÖ) Anayasası'nın yürürlüğe girdiği 7 Nisan günü tüm dünyada  "Sağlık Günü" olarak kutlanmaktadır. DSÖ bu yıl "Depresyon" konusunu seçerek konuyla ilgili farkındalık yaratmayı amaçlamıştır.

PEKİ DEPRESYON NEDİR?

İnsanlar üzülebilir ya da sevinebilir. Duygularımız yaşamın doğal bir parçasıdır. Ancak hüzün, üzüntü, karamsarlık, hayattan keyif almada azalma ve sıkıntı hali devamlılık gösteriyorsa, günlük yaşamı kötü etkilemeye başlamışsa, bu bir “Depresyon Hastalığı” olabilir.

Depresyon; duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendini gösterir. Depresyonun en dikkat çekici belirtisi çökkün ruh halidir. Depresyondaki kişi genellikle mutsuz, karamsar ve ümitsizdir. Kendisine ve çevresine olan ilgisi azalmaya başlar. Ortada hiçbir belirgin sebep yokken ağlayabilir. Yoğun suçluluk duyguları ortaya çıkabilir.

Depresyon zihinsel faaliyetlerde de değişikliklere yol açar. En sık görülen belirtiler dikkatini toplayamama ve unutkanlıktır. Düşüncelerde önemli değişiklikler olur. Kişi kendine, çevreye ve geleceğe olumsuz bir gözle bakmaya başlar. Olayların olumsuz yönlerini abartır, gelecekte de hiçbir şeyin düzelmeyeceğine inanır.

Depresyonun davranışlardaki etkisi, enerji azalmasına bağlı olarak hareketlerde yavaşlama şeklinde olabilir. Kişi sosyal ilişkilerden kaçınır genellikle yalnız kalmak ister. Diğer ilgilerde olduğu gibi cinsel ilgi ve isteğinde de azalma olur.

Depresyonda bu belirtilere ek olarak, bazı bedensel belirtiler de ortaya çıkabilir. Baş ağrısı veya bedenin değişik yerlerinde ağrılar, iştah azalması ve buna bağlı olarak kilo kaybı ya da aşırı yeme eğilimi ortaya çıkabilir. Sık görülen belirtilerden biri de uykuyla ilgili sorunlardır. Uykuya dalamama, gece boyunca uykunun sık sık bölünmesi ya da sabah çok erken saatlerde uyanma şeklinde sorunlar ortaya çıkabilir.

Sözü edilen belirtilerin hepsinin, herkeste ortaya çıkması gerekmez; bazen depresyon kendini sadece birkaç belirtiyle gösterebilir. Ayrıca belirtiler hafif, orta veya şiddetli olabilir ve belirtilerin şiddeti kişiden kişiye değişebilir.

Psikiyatrik hastalıklar arasında en fazla kayba neden olan hastalık depresyondur. Eğer;

1.      Kendinizi boşlukta ya da üzgün hissediyorsanız,

2.      Hayattan zevk almıyorsanız,

3.      İştahınız azaldı ya da arttıysa,

4.      Uykunuz azaldı ya da arttıysa,

5.      Huzursuz ya da durgunsanız,

6.      Halsiz ve yorgunsanız,

7.      Kendinizi değersiz ya da suçlu hissediyorsanız,

8.      Konsantrasyon güçlüğü ya da kararsızlık çekiyorsanız,

9.      Aklınıza sık sık ölüm ya da intihar fikirleri geliyorsa

Son 15 gündür bu belirtilerin çoğundan şikayetçi iseniz bu durumda aile hekiminize ya da bir psikiyatri polikliniğine başvurmanızı öneririz.


Neler Tetikleyebilir?

Depresyon tek bir nedene bağlı değildir. Yaşanan olaylar, kişilik yapısı ve bunlara eşlik eden beyindeki değişiklikler beraberce depresyona neden olduğuna inanılan üç ana etkeni oluşturur.


DEPRESYONLA NASIL BAŞA ÇIKILABİLİR?

1.      Depresyondan kurtulmak için yapılacak ilk şey günlük faaliyetleri arttırmaktır:

·         Günlük faaliyetleri arttırmak daha aktif olmak, bir şeylerle uğraşmak, acı veren düşünceleri kişinin zihninden uzaklaştırmasına yardımcı olur,

·         Kişi daha aktif olmaya başladıkça, daha fazlasını da yapabileceğini görecektir,

·         Aynı zamanda daha açık ve berrak düşünmeye başlayacaktır.

2.      Zamanı daha iyi kullanabilmek için yapılması planlanan işleri kaydetmek yararlıdır:

·         Plan yapmak karasızlığı ortadan kaldırır,

·         Plan yapmak işlere yeniden hakim olmayı hissettirir.

3.      Depresyona yol açan önemli nedenlerden biri “düşünce hataları” olarak ifade edilen düşünce biçimi, yani olayları değerlendirme şeklidir. Düşünce hataları; ‘-meli, -malı’ şeklinde düşünme, abartma, ‘ya hep ya hiç’ şeklinde düşünme, etiketleme ve kişiselleştirmedir.

‘-meli, -malı’ şeklinde düşünme:

·        ‘Her zaman herkese iyi davranmalıyım’, ‘Her zaman neşeli görünmeliyim’ gibi zorunluluk belirten cümleler kişiyi sıkıntıya sokar. Hiç kimse her zaman iyi davranamaz ve her zaman neşeli olamaz. Olumlu özelliklere sahip olmaya çalışılabilir, fakat olamayınca kişi kendisini cezalandırmamalıdır.

Abartma:

·         İkinci bir düşünce hatası abartmadır. Depresyondayken, özellikle olumsuz olaylar daha da abartılır. Bazen günlük olaylar bile üstesinden gelinemeyecek zorluklar olarak görülebilir. Olaylar felakete dönüştürülmeden önce, düşünüldüğü kadar kötü olup olmadığını değerlendirmeye gayret edilmelidir.

‘ya hep ya hiç’ şeklinde düşünme

·         Bu düşünce hatasına şöyle bir örnek verilebilir. ‘Bir insan ya hep başarılıdır, ya da hep başarısızdır.’ İnsan böyle bir düşünceye sahipse, bir tek başarısızlığı bile hoş göremez. Örneğin; ‘Hayatımda iyi giden hiçbir şey yok, her şey kötüye gidiyor.’ Oysa hayatta her şey iyi ya da kötü olamaz. Bazı şeylerin kötüye gittiğini fark etmek, her şeyin kötü olduğu anlamına gelmez.

Etiketleme

·      İnsan bir işi başaramadığında kendisini ‘işe yaramaz ve beceriksiz’ biri olarak nitelendiriyorsa, etiketleme hatası yapıyor demektir. Her insanın olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Böyle olumsuz sıfatlardan uzak durulmalıdır, çünkü çoğunlukla gerçeği yansıtmazlar ve insanın kendisini kötü hissetmesine yol açarlar.

Kişiselleştirme

·    Son düşünce hatası, ‘Zaten her şey beni bulur’ ya da ‘Benim yüzümden oldu’ gibi düşüncelerle ilgilidir. Örneğin; pikniğe gitmeyi düşünen ve yağmur yağdığında bunun kendi uğursuzluğundan kaynaklandığını düşünen insanlar gibi. Oysa hiç kimse bütün olumsuz olayları yönlendirebilecek kadar güçlü değildir.

İnsanların kendilerindeki düşünce hatalarını bulmaya çalışmaları ve bunların yerine gerçekçi, yeni, olumlu düşünceler koymaya gayret etmeleri depresyonla başa çıkmada faydalı olacaktır.

DEPRESYON NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Depresyon çeşitli şekillerde tedavi edilebilir. En sık kullanılan tedavi yöntemleri ilaç ve/veya psikoterapidir. Psikoterapi daima faydalıdır ama bazı tip depresyonlar için tek başına yeterli değildir; ilaç tedavisine de ihtiyaç duyulur.

Depresyon tedavisinde aile ve yakınların tedaviye katılımı önemlidir. Depresyon bir kuruntu değil hastalıktır ve mümkün olduğu kadar erken tedavi edilmeli, bu konuda uzmana başvurulmalıdır.

Bu kapsamda sağlık personellerimizin konu ile ilgili farkındalığını arttırmak amacıyla Psikolog Binnur KARAGÖZ tarafından “Depresyon”  konulu hizmet içi eğitim verilmiştir.

Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Şubesi

Ruh Sağlığı Birimi

IMG_2222.JPG
IMG_2223.JPG
IMG_2226.JPG
IMG-20170407-WA0001.jpg