18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası
25 Mart 2019

  • haber465_kapak.JPG
  • haber465_ (5).JPG
  • haber465_ (1).JPG
  • haber465_ (2).JPG
  • haber465_ (3).JPG
  • haber465_ (4).JPG
  • haber465_ (7).JPG
  • haber465_ (6).JPG


               Fiziksel Aktivitenin, İleri Yaşta Sağlık Üzerine

                            Etkisine Dikkat Çekildi.

      İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından  18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası münasebeti ile,  Atıl Uzelgün Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi  ziyaret edilerek, huzurevinden hizmet almakta olan yaşlılara  Fizyoterapist eşliğinde sağlıklı yaşam davranışlarını kazandırmaya yönelik fiziksel aktivite  ziyareti gerçekleştirildi.

     İl Sağlık Müdürlüğünü temsilen Şube Müdürü Sami DURDU, Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Birimi, Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Kronik Durumu Birimi, Kanser Birimi, ÇEKÜS Birimi  personelleri  ve Göğüs Hastalıkları Hastanesi Fizyoterapisti Büke ÖZDİLEKÇİ tarafından  ziyaret gerçekleştirildi.

     Ziyaret ekibi ile tanışma ve kaynaşma  sonrasında güzel diyalogların  gerçekleştiği ziyarete,Fizyoterapist eşliğinde sağlıklı yaşam davranışlarını kazandırmaya yönelik fiziksel aktivite eğitimi gerçekleştirildi.

     Fizyoterapist Büke ÖZDİLEKÇİ, tüm yaş dönemlerinde  olduğu gibi, ileri yaş dönemi sağlığına önemli oranlarda olumlu katkılar sağlayan fiziksel aktivitenin günlük hayata yerleştirilmesinin etkileri konusunda bilgi verirken,  uygulamalı olarak fiziksel aktivite hareketleri gösterdi. Eğitim sonrası huzurevinin bahçesine inilerek sağlıklı yaşam  yürüyüşü ve ziyaret fotoğrafı çekildi.

YAŞLILIKTA VÜCUTTA OLUŞAN  DEĞİŞİKLİKLER

     Normal yaşlanma sürecinde zamana bağlı olarak vücut yapısında, organlarda ve organların fonksiyonlarında bir takım değişiklikler ortaya çıkar. Bunları sıralarsak;

Vücut Ağırlığı: Genellikle 60 yaştan sonra ağırlık kazanım hızı yavaşlar. Özellikle de 80 yaştan sonra ağırlıktaki azalma daha belirginleşir.

Vücut Geneli: Vücut kompozisyonunda yaşla birlikte bazı değişiklikler gözlenir. Yağsız doku (kas doku) miktarında azalma ve yağsız dokuya oranla yağ miktarında bir artış olur. 80 yaş ve sonrasında yağsız dokudaki azalma hızlanır. Kadınlarda yağsız doku miktarı erkeklerden daha azdır. Yağsız doku küt­lesindeki azalma, kas miktarında ve kuvvetinde de azalmaya neden olarak yürüyüş ve dengeyi etkiler, düşme ve kırık riskini artırır.

İskelet Sistemi: Yaşlılıkta kemiklerdeki kalsiyumda azal­malar olur. Kadınlar, yaşlılık döneminde, yarısı menopoz­dan sonraki ilk 5 yılda olmak üzere toplam iskelet kalsiyu­munun % 40’ını kaybederler. Bu kayıp yavaşlayarak sürer. Ayrıca, eklem esnekliğinde azalma ve eklem hareketlerinde kısıtlılık nedeni ile hareketlilik azalır. Bu etki, hem besinlere ulaşmada zorluk nedeni ile yetersiz beslenme hem de fizik­sel aktivite kısıtlığı nedeni ile şişmanlık riski yaratabilir.

Su Metabolizması: Vücuttaki su yüzdesi azalarak % 60’dan % 50’ye düşer. Susama hissinin azalmasına bağlı olarak su alımı azalır. Buna karşılık vücuttan su kaybı fazladır. Su kaybı, su ve diğer sıvı besinlerin fazla tüketilmesi ile telafi edilmezse ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.

 ORGAN FONKSİYONLARINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

1.Tat ve koku duyusunda azalma: Tüm duyularla birlikte tat duyusunda da bir azalma söz konusudur. 65 yaş üzeri­ndeki bireylerin yaklaşık % 25’i dil ve ağız boşluğundaki tat hücrelerinin fonksiyon ve sayısındaki azalmaya bağlı olarak 4 temel tattan (acı, tatlı, tuzlu, ekşi) bir ya da daha fazlasını tanımlayamamaktadır. Tat ve koku duyusundaki azalma, yenilen besinlerden hoşlanmamaya ve iştah azalmasına neden olarak beslenme durumu için risk yaratabilir.

2.Tükürük salgısında azalma: Tükürük salgısının azalması sonucu orta­ya çıkan kuru ağız yakınması besin alımını etkiler, yiyeceklerin yutumunu güçleştirir. Kuru ağız yaşlılığın bir sonucu olmakla birlikte ilaçların etkisi ile de gelişebilir.

3. Ağız ve diş problemleri: Diş sayısında azalma ve takma diş kullanımı bazı besinlerin parçalanmasını ve çiğnenmesini zorlaştırır. Çiğnemenin güçleşmesi tüketilen besin çeşidinde azalmaya neden olarak farklı besin öğelerinin alımını engelleyebilir.

4. Yutmada güçlük: Yemek borusunun kasılma yeteneğinin yaşla birlikte azalması sonucu ağızda çiğnenen besinlerin yutulması güçleşir. Bu güçlük, yemek yeme isteğini ve sıklığını azaltabilir.

5. Mide fonksiyonlarında azalma: Yaşla birlikte midedeki yiyeceklerin boşalma hızının azalması uzun süreli tokluk hissi yaratır. Uzun süreli tokluk hissi, daha az besin tüketilmesine neden olarak yetersiz beslenme riski yaratabilir.

     Tüketilen besinlerin emilimini sağlayan enzimlerin aktivitesinde ve miktarındaki azalma sonucu kalsiyum, demir, B12 vitamini ve folik asit gibi bazı besin öğelerinin emilimi azalır. Bu durum kansızlık ve sinir sistemi hastalıkları riskini artırabilir.

6.Karaciğer ve safra fonksiyonlarında azalma: Safra enzimlerinin azalması sonucu özellikle yağda eriyen vitaminlerin vücuttaki etkinliğinde düşme olur. Karaciğerden kan akım hızı azalır.

7.Barsak fonksiyonlarında azalma: İnce bağırsaktaki değişiklikler sonucunda besin öğelerinin vücutta kullanımı azalır.

8.Bağışıklık sistemi fonksiyonlarında azalma: Bağışıklık hücrelerinin çoğalması yavaşlar, enfeksiyonlara karşı vü­cut direnci düşer. Yaşlılıkta bağışıklık sistemindeki yetersizlikler sonucun­da üst solunum yolları enfeksiyonları ve diğer enfeksiyon hastalıkları ile kanserlerin görülme sıklıkları ve neden oldukları ölümler artar.

9.Sinir sistemi fonksiyonlarında azalma:Sinir hücrel­erindeki kayıp sonucu bilgi depolama, anımsama gibi yeteneklerde azalma olur. Bunama ve depresyon en yaygın görülen belirtilerdir. Bu değişiklikler besin alımını engeller.

10.Enerji metabolizması:Bazal metabolizma hızı yavaşlar. Toplam enerji harcaması ve buna bağlı olarak da kalori gereksinmesi azalır.

YAŞLILIKTA BESLENME

Besinler, içerdikleri besin öğeleri ve besin öğesi olmayan kimyasallar açısından farklıdır. Vücudun gereksinimi olan besin öğeleri ve diğer kimyasalların çeşit ve miktar olarak yeterli düzeyde sağlanabilmesi için değişik türde besin­ler tüketilmelidir. Öğünlerde farklı türde besinlerin tüketilmesi ile dengeli bir beslenme sağlanabilir. Besin çeşitliliğinin az olması bazı besin öğelerinin yetersiz alınmasına neden olabilir.

Her Grup Besinden Günlük Alınması Gereken Miktarlar

1-Süt ve süt grubu:3-4 porsiyon (1 porsiyon= Bir orta su bardağı süt veya yoğurt veya 2 kibrit kutusu peynir)

2-Et ve kuru baklagil grubu: 2porsiyon (1 porsiyon=2 köfte kadar et veya 1 çay bardağı  kadar pişmiş kuru baklagil)

3-Ekmek ve tahıl grubu:6 porsiyon (1 porsiyon=6 dilim ekmek veya 3 dilim ekmek 1 kepçe çorba veya 4 yemek kaşığı pilav)

4-Sebze ve meyve grubu:5 porsiyon (1 porsiyon=orta büyüklükte meyve  veya bir kase salata veya bir kase sebze yemeği